Gerçekten dinlemeyi başarmak dünyadaki en dikkat gerektiren ve insanı en çok zorlayan konulardan biri. Çünkü genellikle insanlar karşısındakini dinler gözükür ama gerçekte sıra kendine geldiğinde ne söyleyeceğini, dikkatleri üzerine nasıl toplayacağını ya da ne söylerse haklı konuma geçebileceğini düşünür. Oysa gerçek manada dinlemek bu değildir. Ve gerçekten dinlemediğinizde iletişim kuramazsınız. Sadece ortada iletişim varmış gibi görünsede iletişimsizliğin tohumları çoktan atılmıştır.
İletişim, “anlam paylaşımıdır”. Anlamı paylaşabilmek anlamakla başlar, anlamak dinlemekle ve dinlemek ise kendini karşındakine odaklamakla başlar. Gerçekten kendinizi karşınızdakinin söylediklerine odakladığınızda, kendiniz dışında çok farklı dünyaların, anlayışların, yaşamların, inanışların kapılarını aralarsınız. Onları anlamaya başladığınızda, “öteki” diye biri yoktur artık. Çünkü, güçlü ve sağlıklı iletişim kurabilmek senin dışındaki hayat tarazlarını, yaşamları, inanışları kabul etmekle başlar. Bir başkasını anlamak ve kabul etmek; ona hak vermek ya da onu olumlamak demek değildir. Sadece neden o şekilde davrandığını anlayabilmektir. Neden o şekilde davrandığını anladığınızda ise sorunun temelini tespit edersiniz. İşte gerçek iletişim burada başlar ve böyle bir iletişimin içinde her zaman ve her konu için çözüm vardır.
Kendine dönük, sadece kendinden bahseden, övünen, her konuda kendini haklı gören ve karşısındakine fırsat tanımayan insanların sağlıklı iletişim kurması ve karşısındakiyle güçlü bağlar kurması beklenemez. Sağlıklı iletişimin temeli karşısındakini dinlemekle başlar. Dinlemek aynı zamanda bilgi sahibi olmayı da sağlar. İnsana vizyon katar. Gerçek anlamda dinlemek insanı geliştiren bir konudur. Dinlemek kişiler arası ilişkilere derinlik katar, sadakati artırır, bağları kuvvetlendirir. Yeni arkadaşlıkların oluşmasını sağlar ve insanların yeni çevrelere girmesine zemin oluşturur.
Bir kişi konuşurken ona odaklanmak, sözünü sürekli kesmeden dinlemek, ihtiyaçlarını anlamaya çalışmak, bir sorunu çözmek için mi konuştuğunu yoksa sadece anlatmak, rahatlamak ve paylaşmak mı istediğini anlamak, karşınızdakine onu dinlediğinizi hissettirmek için ara sıra anlattıklarını tekrarlamak, sorular sormak ve yargısız dinlemeye çalışmak önemlidir. İşte empatik dinleme ya da aktif dinleme dedikleri budur. Ve söylediğimiz gibi dinlemek insanı geliştirir, başka insanları gözlemlemeyi ve artık daha iyi tanımayı sağlar. Hayata başka pencerelerden bakabilmeyi ve binlerce farklı hayatlar olduğunu anlamamızı sağlar. Ve aslında bu binlerce farklı hayat dünyanın sadece bizim etrafımızda dönmediğinin bir kanıtıdır.
Alohalive’de dinleyici olmak, binlerce farklı insana, binlerce farklı hayata, binlerce farklı yaşam biçimine, anlayışa, kimi zaman problemlere ve kimi zaman da mutluluklara şahit olacağınız anlamına gelir. Çünkü, her gün binlerce konuşan ve binlerce dinleyen birbirleriyle sohbet etmekte ve birbirlerinin hayatlarına dokunmaktadırlar. Bu uygulamaya kayıt olduğunuz andan itibaren ve gerçek anlamda dinlemeye başladığınız anda siz de değişmeye başlayacaksınız. Kendinizdeki değişime çok şaşıracak her gün daha fazla insanı anlamanın mutluluğunu yaşayacaksınız.